Peru

Güney Amerika’nın en renkli ülkesi Peru; Bolivya ve Guatemala’nın yanında nüfus çoğunluğu kızılderili halkından oluşan üç ülkeden biridir. Pasifik Okyanusu kıyılarında açık denizler, yeşil vadiler ve çöller arasında geçen yaşam, And Dağları’nda keşifler öncesi dönemden günümüze kadar yaşatılan gelenekler, Amazon bölgesinin vahşi yaşamı ve görkemli Machu Picchu…

Peru’da kadim Amerika uygarlıklarının izlerine tanık olmak, arkeoloji ve antropoloji müzelerini gezmek, tercihi heyecandan yana kullanıp yağmur ormanlarında keşfe çıkmak da mümkün, And Dağları’nda trekking veya safari yapmak da.

Kuzeybatıdan güneydoğuya doğru uzanan And Dağları ülkeyi üç ana bölgeye ayırıyor: Kıyı bölgesi, Sierra (Dağlık bölge) ve Amazon Havzası. İlk defa kaşif Fransisco Pizarro önderliğinde 16. yüzyılda bölgeye ulaşan İspanyollar ve onların soyundan gelen halk, başta başkent Lima olmak üzere genelde kıyı bölgelerinde yaşamayı tercih ediyor. Dağlarda ise İnkalar döneminden beri geleneksel yaşam korunmuş, Cusco, Pisac, Urubamba Vadisi ve Titicaca Gölü kıyılarında yaşayan halk gerçek kızılderililer ve bugün de halen kendi yerel dillerini konuşuyor, pagan dini ritüellerini gerçekleştirerek ibadet ediyorlar.

Dağlarda dikkat çeken alpaka ve lamalar, kamelidler ailesinden iki küçük deve türü dünyada sadece bu bölgede yaşıyor. İkisi de birbirinden tatlı, sevimli alpaka ve lamaların yün verimi yüksek olması sebebi ile bu bölgede yün işleme yöntemleri ve dokumacılık önemli gelir kaynakları arasında.

Peru tüm Güney Amerika ülkeleri içinde insana en çok alışveriş yapma isteği veren ülke. Urubamba Nehri’ni en keyifli izleyebileceğiniz noktada yer alan Pisaq’ın yerel pazarı, Chinchero Pazarı, Cusco’nun çarşıları ve Lima’ da bulunan İnka Pazarı geleneksel ürünlere rastlanabilecek önemli adresler.

Görmeniz Gereken Yerler

Lima

Peru’nun başkenti ve en büyük şehridir Lima. 1535 yılında Francisco Pizarro tarafından Pasifik Okyanusu kıyısında savunulmaya elverişli bir konumda kurulmuş, koloni döneminde Peru ve Bolivya’dan İspanya’ya, hazine ve ganimetlerin gönderildiği en önemli liman olarak hizmet vermiş. Burası koloni döneminden günümüze her dönemi yansıtan çok sayıda değerli eserler ve mekanlar ile süslü keyifli güzel bir şehir.

Plaza  de Armas yani Ordu Meydanı çevresinde Katedral, Piskoposluk Sarayı, Devlet Başkanlığı Sarayı ve Lima Belediyesi gibi en önemli yönetim binaları bulunuyor. Şehrin modern kısmı olan Miraflores’te ise elçilikler, ünlü restoranlar, mağazalar, Pasifik Okyanusu manzaralı lüks konutlar ve ünlü Larcomar alışveriş merkezi yer alıyor.

Lima’da Larco Müzesi’ni ziyaret etmek, Kolomb öncesi kültürlerini daha yakından tanımak, falezler üzerinden Pasifik Okyanusu’nda güneşin batışını izleyebilmek, Aşıklar Parkı’nın romantik atmosferi eşliğinde hayallere dalmak, yöresel içecekleriyle yerel tatları keşfetmek mümkün.

Cusco

Güney Amerika’da Kolomb öncesi dönemde kurulmuş en büyük medeniyet olarak kabul edilen İnkalar’ın başkenti Cusco, İspanyollar bu bölgeye gelmeden önce altın kaplı tapınaklar ve saraylar ile donatılmış. 1532 yılında buraya ulaşan İspanyol kaşif Fransisco Pisarro dönemin İnka İmparatoru Atahualpa’yı esir alıp idam ettirerek bütün İnka ülkesini istila etmiş. Böylece İspanyollar Cusco şehir merkezinde bulunan tapınak ve sarayları da yıkarak, yerlerine kilise ve kendi usullerine uygun idare binaları yaptırmışlar.

Cusco’da günümüzde İnkalar’dan kalma az sayıda eser görülebiliyor. Bunlar daha çok iri taşlardan yapılmış bina temelleri. Kolomb sonrası dönemde inşa edilmiş saray ve kiliseler ise çok ihtişamlı, hepsi altın ve gümüş ile süslenmiş.

Ünlü “Bulutlara Asılı Şehir” Machu Picchu’ya ve İnkalar’ın Kutsal Vadi olarak nitelendirdiği Urubamba Vadisi’ne, Cusco’dan yola çıkarak ulaşılabiliyor.

Ön Başvuru Formu