Hem Atlas Okyanusu’na hem de Hint Okyanusu’na kıyısı olan, zengin yeraltı madenleriyle, İngiliz altyapısı ve Amerikan yaşam tarzıyla Güney Afrika Cumhuriyeti; Afrika Kıtası’nın en zengin ülkesi konumundadır.
Yüzyıllar boyunca avcılık ve toplayıcılıkla geçinmiş olan yerli halkın, 17.yy’ın ortalarından sonra Avrupalı sömürgeci ülkeler tarafından köleleştirilmesiyle Güney Afrika Cumhuriyeti dünyanın en ırkçı ülkesi konumuna düşmüş, 20.yy’ın son çeyreğinden sonra efsanevi lider Rolihlahla Nelson Mandela ile demokratik olarak yönetilmeye başlamış.
Belgesellerde görülen Orta Afrika ülkelerinden modern mimarisi ve modern yaşam tarzıyla ayrılan ülke, vahşi yaşam parklarını ve hayvan çeşitliliğini titizlikle koruyor. Gelişmiş şehirlerinin yanında, yirminin üzerinde ulusal parka ve safari alanına ev sahipliği yapıyor.
Milli parkların içindeki otantik safari lodge’larda konaklamak, Masa Dağı’nın eşsiz manzarasından Cape Town’u seyretmek, adeta altın ve elmasın kokusunu alarak gezmek, köpekbalıklarıyla dalış yapmak, Sun City’de dalgalarla boğuşmak gibi çok farklı seçenekler sunarken, eğlence hayatının çeşitliliği ülkeyi tam bir turizm cennetine çevirmiş durumda. Johannesburg ve Cape Town’un gözbebeği el işi pazarları, turistlerin odak noktası.
Görmeniz Gereken Yerler
Johannesburg
1980’lerin ortasında Eddy Grant’in, dünyanın ilgisini çekmek icin yapmış olduğu “Gimme Hope Joanna”nın Joanna’sı, güzeller güzeli Jo’burg, Jozzy veya Egoli.
Milyonlarca ağacın altında yüzbinlerce evden oluşan, dünyanın en büyük orman kenti sıfatına sahip şehir Johannesburg.
Dünyanın en zengin altın madenlerine sahip topraklar üzerinde kurulmuş olan şehir, aynı zamanda Güney Afrika Cumhuriyeti’nin en büyük ve en fazla nüfusa sahip olan şehridir. Kültür, sanat ve ticaretin başkenti olan Johannesburg; günümüzde ülkenin en popüler turistik bölgelerinden biri.
Safari bölgelerine yakınlığı ile dikkat çeken Jo’burg, Sun City’ye gitmek isteyen turistlerin de aktarma noktası konumunda. Yerel kabilelere ev sahipliği yapan Lesedi Kültür Parkı ve dünyanın en fazla turist çeken Aslan Parkı da Johannesburg’da bulunuyor.
Cape Town
Mevsimlerin ters yüz olduğu diğer yarım kürede her şey daha keskin, doğal ve vahşi aslında. Görkemli okyanusun dalgaları köpürerek, Cape Town’un yüzüne yüzüne vuruyor.
Güney Afrika’nın üç başkentinden biri ve en kalabalık ikinci şehri olan Cape Town; farklı kültür harmanıyla, acelesiz yaşam tarzıyla çok farklı bir atmosferi olan, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin gözbebeğidir.
Eşsiz manzarası ile dillere destan Masa Dağı ve Ümit Burnu Yarımadası’na ev sahipligi yapan şehir, Atlas ve Hint Okyanusları’na kıyısı olmasıyla ün kazanmış.
Victoria & Alfred Limanı, BoKaap bölgesi, Long Street gibi eğlence mekanlarıyla dört mevsim turistleri kendine hayran bırakan Cape Town; Afrika kıtasının Avrupai yüzü olmayı başarmış durumda.