Kuzeyinde Akdeniz’e yakın Rif Dağları boy gösteren Fas’ın sınırları içinde dağ, çöl, vaha, deniz, orman; hepsini bulmak mümkün.
Fas mimarisi, sanatı ve kültüründe ağırlıklı olarak Berberi, Moresk, Arap, Fransız ve az da olsa Portekiz, İspanyol ve Osmanlı etkileri görülüyor.
Tablolardan fırlamış gibi etkileyici pitoresk manzaraları, şehirleri, kasabalarıyla; sanatçıların, yapımcıların, yazarların dikkatini çekmiş, birçok sanat eserine sahne ve konu olmuştur güzeller güzeli Fas.
Menara, kasbah, medina, mellah, suk, kuskus, tajin, gnawa, oasis, riyad, zellig, tüya, argan, majorel, nusnus, ribat kelimelerinin anlamlarını keşfetmeyi, labirenti andıran “medina”ları, birbirinden güzel bahçeleri, okyanus esintisini hissetmeyi, nane çayının ferhalatıcı kokusunu içerir Fas.
Görmeniz Gereken Yerler
Casablanca
Anlamı “Beyaz Ev” olan, ülkenin en büyük şehri Casablanca’nın isim babası Portekizci denizcilerdir.
Atlantik Okyanusu’nun kıyısında bulunması ve püfür püfür esen rahatlatıcı rüzgarı sayesinde şehir hoş bir iklime sahiptir. Özellikle Fransız protektorası zamanında hızlı bir gelişme yaşamış ve ciddi bir Fransız nüfus ve etkisine sahip olmuş.
Casablanca aynı zamanda Hollywood’un birçok Oscar’lı aşk filminin isim babasıdır.
Dünya’nın en yüksek minaresine sahip devasa 2.Hasan Cami de buradadır.
Marakeş
Burayı görüp başkent yapan Murabıt Hanedanlığı tarafından “Bahşedilmiş Toprak” anlamına gelen Marakeş olarak adlandırılmış.
Atlas Dağları’nın yamaçları yakınında bulunan şehire su getirilip menaralar, bahçeler, tarım alanları kurulmuş.
Karavanların, ticari yolların geçiş noktasında bulunmasından fayda görüp gelişmiş.
Sıkça görülen kırmızı kil toprağından ve kiremit rengi evlerinden dolayı “Kırmızı Şehir” olarak da bilinen Marakeş’i gezerken adeta bir yön gösterici olan ve dokuz yüz yıldır şehrin en yüksek yapısı olan Kutubiya Camii minaresini fark etmemek mümkün değil.
Akşama doğru bir panayır havasına bürünen sıra dışı Djema El-Fna Meydanı şehrin simgelerinden.
Rabat
Fas krallığının başkenti olan Rabat, aynı zamanda 1957’de sağlanan bağımsızlığının sembolüdür.
İlk kral 5.Muhammed’in ve oğlu Kral 2.Hasan’ın anıt mezarları burada yer almaktadır.
Bou Regreg Irmağı’nın Atlantik Okyanusu’yla buluşma noktasında bulunması bu şehre ayrı bir cazibe katıyor.
Fez
İdrisiler tarafından kurulan ve Fas’ın en önemli şehirlerinden olan Fez, ülkenin en büyük medinasına sahip.
Dar sokaklarıyla ortaçağ özelliklerini yansıtan medinasında, halen geleneksel yöntemlerle deri boyama sanatını ve dünyanın en eski üniversitelerinden birini barındırıyor.
Erfoud
1913 yılında Fransızlar tarafından büyük bir vahanın, yani su kaynağının ortasında kurulan Erfoud; Fas’ta hurmanın başkenti olarak bilinir.
Sahra Çölü’ne yakınlığıyla ve kerpiçten “kasbah”larının sunduğu tipik ortamıyla Erfoud görülmeye değer.
Ouarzazate
“Çöl’ün Kapısı” olarak anılan bu şehir, Berberilerin kurduğu “kasbah”larla çevrili.
1983’te kurulan Atlas stüdyolarına ev sahipliği yapmaktadır. Atlas stüdyoları The Mummy, Prince of Persia, Babel başta olmak üzere yaklaşık 15 film ve ayrıca bazı dizilere sahne olmuş.
Chefchaouen
Maviye boyanmış yapıları nedeni ile “Mavi Şehir” olarak anılan Chefchaouen, fotoğraf çekmeyi sevenler için ideal, pitoresk bir yer.
Kuzeybatıda, Akdeniz etkisinin hissedilmeye başlandığı kısımda, Rif Dağları’nın eteğinde, 560 metre rakımda yer almaktadır. Unesco tarafından Akdeniz tipi beslenmenin simge şehirleri arasında kabul edilir. Önemli sayıdaki yatırları buraya dini ehemmiyet sağlıyor.
Meknes
Fas’taki imparatorluk şehirlerinden biri olan, 11.yy’da Murâbıtlar tarafından askeri bir yerleşim yeri olarak kurulan Meknes, Sultan Moulay İsmail (1672-1727) döneminde Fas’ın başkenti olmuş.
Aynı dönemden günümüze kadar ulaşmış saray ahırlarları ve Bab Mansur Kapısı ile görülmeye değer.
Aid Ben Haddaou
Sahra Çölü’nü Marakeş’e bağlayan eski kervan güzergâhı üzerinde yer alan müstahkem bir köy.
Kerpiç yapılarının otantikliği büyüleyicidir. Köyün surları içinde birçok kasbah, ticarethane ve diğer bireysel konutlar yer alıyor.
Fas toprak kil mimarisinin en güzel örneklerinden.
Essaouira
“Sanat Şehri” olarak da adlandırılan Essaouira; Atlantik Okyanusu’nun kıyısındadır ve ilk olarak geniş ve ince kumlu sahili ile dikkar çeker.
Portekiz, Fransız, Yahudi, Arap mimari ve kültürünün izlerini taşıyan Essaouira, bulunduğu bölgenin mikro klimasindan dolayı Fas’a has argan ağaçların görüldüğü yerlerden biridir.